'B' Harfiyle Başlayan-Sık Kullanılan Atasözleri ve Anlamları


Atasözleri, halkın geçmişten günümüze aktardığı, tecrübe ve gözlemler sonucu oluşan özlü sözlerdir. Her biri, yaşamın farklı yönlerini yansıtan ve öğütler içeren bu sözler, genellikle metafor ve benzetmelerle doludur. İşte bu listede yer alan bazı atasözlerinin anlamları:

  1. "Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği": Baba evinde geçirilen zor zamanlar, evlenince özgür ve geniş bir hayata dönüşebilir, bu da yaşamın farklı evrelerindeki değişimi ifade eder.


  2. "Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır": Babaların yaşadığı zorluklar ve tecrübeler, çocukları için hem öğretici hem de zorlayıcı olabilir. Bu, kuşaklar arası deneyim farklılıklarını vurgular.


  3. "Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana": Miras yoluyla elde edilen mal kolayca tükenir, gerçek değer kendi emek ve çalışma ile kazanılandadır.


  4. "Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş": Bu atasözü, nesiller arasında iyilik ve minnettarlık ilişkilerinin bazen tek taraflı olduğunu gösterir.


  5. "Baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk": Baba evindeki yaşamın zorlukları, evlenince daha rahat ve tatmin edici bir hayata dönüşebilir.


  6. "Baba borç yapar çol çocuk aç yatar": Aile reisinin sorumsuz davranışları tüm aileyi etkileyebilir, özellikle maddi konularda.


  7. "Baba mirası yanan mum gibidir": Babadan kalan mirasın hızlı bir şekilde tükenebileceğini ifade eder, kalıcı değerler üzerine vurgu yapar.


  8. "Babadan mal kalır, kemal kalmaz": Maddi miras kalabilir, ancak manevi değerler ve erdemler kişisel çaba ile kazanılır.


  9. "Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım": Gençlerin bazen büyüklerin öğütlerine dikkat etmediklerini, kendi dünyalarında kaybolduklarını ifade eder.


  10. "Babası ölen bey, anası ölen kadın olur": Babası ölen bir erkeğin ve annesi ölen bir kadının hayatta daha olgun ve sorumluluk sahibi olacağını vurgular.


    "Babasına hayır etmeyenin kimseye hayrı olmaz": Bir insanın kendi ailesine karşı gösterdiği saygı ve iyilik, diğer insanlara nasıl davranacağının bir göstergesidir.


    "Babaya dayanma, karıya güvenme": İnsanın kendi ayakları üzerinde durması ve bağımsız olması gerektiğini, aşırı bağımlılığın risklerini vurgular.


    "Baca eğri de olsa, dumanı doğru çıkar": Bir durumun dış görünüşü yanıltıcı olabilir, ancak sonuçlar genellikle gerçeği yansıtır.


    "Bacası görülmeyen yerden kız alınmaz": Bir ailenin sosyal statüsü ve yaşam tarzı hakkında bilgi sahibi olmadan evlilik yapılmasının risklerini ifade eder.


    "Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var": Küçük ya da önemsiz görünen şeylerin bile çeşitli özelliklere ve karmaşıklıklara sahip olabileceğini vurgular.


    "Bağ dua değil, çapa dua ister": Başarılı olmak için dua etmek yerine çalışmak ve çaba göstermek gerektiğini belirtir.


    "Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun": Emek verip bakım yapılan yerden verim alınacağını ve bu verimin tadını çıkarmanın önemini ifade eder.


    "Bağlı aslana tavşan bile hücum eder": Güçsüz ya da savunmasız durumda olan güçlü kişi ya da varlığa daha zayıf olanların saldırabileceğini vurgular.


    "Bana benden olur her ne olursa, başım rahat eder dilim durursa": Kendi davranış ve sözlerimizden sorumlu olduğumuzu, kontrolümüzde olan şeylerin huzurumuzu sağlayacağını ifade eder.


    "Bahar çiçeğiyle güzeldir": Her şeyin zamanında ve uygun ortamda güzel olduğunu, doğru zamanda doğru yerde olmanın önemini vurgular.


    "Baht olmayınca başa, ne kuruda biter ne de yaşta": Talih ve kaderin olmadığı yerde, ne kadar çaba sarf edilirse edilsin başarı elde etmek zordur.


    "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur": Bir işe ya da meseleye dikkat ve özen gösterilirse verimli olur, aksi takdirde boş ve verimsiz kalır.


    "Bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu": Sadece gözlem yapmakla yetkinlik ve beceri kazanılamayacağını, pratik yapmanın ve deneyimlemenin önemini vurgular.


    "Bal olan yerde sinek de bulunur": İyi ve değerli bir şeyin olduğu yerde, ondan faydalanmak isteyenler de olacaktır.


    "Bal tutan parmağını yalar": Bir işten doğrudan fayda sağlayan kişi, bu faydayı en çok hisseden kişidir.


    "Bal yiyen baldan bıkar": Sürekli aynı şeyin tekrar edilmesi, zamanla sıkıcı ve bıktırıcı hale gelebilir.


    "Bal demekle ağız tatlanmaz": Sadece konuşmakla istenen sonuçlara ulaşılamaz, eylem gereklidir.


    Atasözleri konu alınarak oluşturulmuş kompozisyon örnekleri için buraya tıklayın.